Sebahattin Ali’nin bu kitabını lise yıllarında okumuştum. Ancak sanırım okuduğum anlarda aklım beş karış havadaymış ki bir türlü hatırlayamıyordum.. İnternette arkadaşların yorumlarını okurken evet bir şeyler şekilleniyordu ama o kadar !
Bende daha fazla vakit
kaybetmeden hemen okumaya karar verdim. İyi ki de okumuşum ..
Kitap Rasim’in işinden ayrılıp, bir arkadaşı
vasıtası ile farklı bir yerde iş başı yapması ile başlıyor. Sonrasında ise ana
karakterimiz olan Raif Bey ile tanışmasıyla devam ediyor.
Ama asıl başlangıç Raif Bey’in
defteri .
Raif Bey ölümünün yaklaştığını
anladığında, iş yerinde bulunan bu genç
arkadaşından defterini yakmasını rica ediyor.
Ancak Rasim , Raif Bey ile ilgili kafasındaki gizemi çözmek ve onu
daha yakından tanıyabilmek için defteri yakmıyor ve okuyor.
İşte o defterde ; Raif Bey’in yaşamı, Türkiye’den Berlin’e,
gidişi , Berlin’de yaşadıkları ve tabi ki
Kürk Mantolu Madonna (Maria Puder
) ile tanışması ve dahası var !!
Bu kitap sıra dışı ve mükemmel
bir aşk hikayesi …
Roman aslında kısa bir roman. Yüz altmış sayfa. İçinde bize yabancı kelimeler yok değil ama buna rağmen gerçekten akıcı ve kolay anlaşılabilir bir dili var. Zaten bu anlaşılamayacağı düşünülen kelimeler sayfa altlarında açıklanmış.
Eğer hala okumamış olanlarınız varsa mutlaka okuyun.
Ayrıca küçük bir dip not ; Bu kitap " TÜRK EDEBİYATINA DAMGA VURAN 20 ESER " arasında...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder