BU CEZAYI HAK ETTİM
Adım
Mahmut. İnci verdi bana bu ismi, çok
sevmiyorum ama yapacak bir şey yok. Onunla
aynı odada kalıyoruz. Zaman zaman varlığımı unuttuğunu düşünüyorum ancak evde
temizlik olduğu günlerde hem annesine hem de temizlik yapan kadına asla odasına
girilmemesi konusunda binbir tembihler ediyor, hatta eğer dışarı çıkması
gerekirse kapıyı kilitleyip gidiyor. Öyle zamanlarda çok mutlu oluyorum, beni
temizlikçi kadının o korkunç fırçasından korumak için böyle davrandığını biliyorum.
Evim,
kalın kadife perdelerin üst köşesinde. Perdeler hiç çekilmediği için sorun yok.
Ağlarımın bir kısmı kornişe tutunuyor. Evimi aynı zamanda avlanmak için bir
tuzak olarak da kullanıyorum. Buraya karlı soğuk bir günde taşındım. Niyetim
çok uzun kalmak değildi .Çünkü şöyle bir dolaştım , salonu ve diğer odaları
gördüm. Eşyalar pırıl pırıl, evde dolanan insan sayısı çok. Cam sütunların
üzerinde antika olduğu belli olan vazolar ve onların sürekli tozunu alan
birileri var. Bu demektir ki bu evde benim ömrüm çok kısa olur.
Sonra
bu odaya girdim, İnci beni gördü,
“Hoş
geldin hadi kendine bir yer seç, istediğin yere yerleşebilirsin” dedi.
“
Tamam, ben o zaman şöyle tavana doğru ilerliyorum yavaş yavaş, benden korkmuyor
olmana sevindim. Senin gibi genç kızlar genelde çığlık atarak tüm aile eşrafını
başımıza topluyor. Birçok kuzenimi böyle
kaybettim”
“
Yok, ben seni sevdim. Hatta şimdi senin
sayende odamdaki küçük haşeratların bana bir şey yapamayacağını biliyorum”
“
Bundan sonra senin adın Mahmut, ben de İnci”
Tanışmamız
böyle oldu, onun bana güvendiğini , eğer ben olmazsam hayatının zor olacağını
anladığım için gitmekten vazgeçtim ve iyice yerleştim. Hatta o bana beni sevdiğini
söyledi.
İlk
günler sürekli sohbet ederdik. Okulda yaşadıklarını anlatırdı bana. Bazı günler
ise sessizce içeri girer öylece boşluğa bakardı. Başlarda hiç selam vermemesine
bozulurdum ama artık kabullendim. İnci, biraz
garip davranan bir kız. Çoğunlukla kendi
kendine konuşur. Annesi ya da babası odasına girneye kalktığında izin vermez,
kıyametleri koparır. Beni korumak için ailesini karşısına aldı o. Ben bir
selamın lafını mı edeceğim.
Son
günlerde beni yalnız bırakmamak için okula bile gitmiyor. Tüm gününü benimle
geçiriyor. Hiç konuşmasak da yanımda olduğunu bilmek , bu benim için yeterli.
Aile
dostları olan bir doktor arada eve uğruyor. İnci her seferinde olmasa bile
arada onunla sohbet ediyor. Ve ona alması için bıraktığı küçük renkli hapları
itiraz etmeden içiyor. Onu da beni sevdiği gibi seviyor olabilir. Bu biraz
canım sıkıyor.
Geçen
gün ailesine bu doktor, hapların artık yeterli olmadığını onun hastaneye
yatması gerektiğini söyledi. İşte bu onun kötü bir adam olduğunun göstergesi,
bizi ayırmaya çalışıyor.
Bugün,
beyaz önlüklü birileri geldi eve, önce İnci’yi kendileri ile birlikte gitmesi
için ikna etmeye çalıştılar. Sonra o
hırçınlaşınca ona iğne vurdular ve hep birlikte gittiler. Onu koruyamadım,
haykırdım, çığlıklar attım, üzerlerine doğru gittim. Başaramadım.
Şimdi
odada yalnızım, İnci gideli bir hafta oldu. Artık bir amacım kalmadı bu yüzden
de avlanmıyorum. Ama açlık işe yaramadı,
bunu kendi kendime başaramayacağımı anladım.
İşte
istediğim oldu, temizlikçi kadınlar uzun sopaları ile içeri daldılar. Çok
mutluyum.
Birazdan
bu dünyadaki varlığım son bulacak. Çünkü ben bunu hak ettim.
Yıldız
Açıl
14.05.2022
İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder