9 Mayıs 2022 Pazartesi

ÇOK MUTLUYUM !!!!

 



Bugün kardiyoloji ve dahiliye de kontrollerim vardı, çok şükür iyi haberler ile döndüm. Evet bunun için de mutluyum ama asıl mutluluğumun sebebi başka.

Sanal yazı evi, Öyküye Giriş Atölyesi'ne kaydımı yaptırdım. İşte bu yüzden çokkk mutluyum. Kayıt onay tuşuna basmadan önce en az beş kez bilgisayarın başından kalktım geri oturdum. 

Evet, yazmak istiyorum ama ya beceremezsem.

Evet, yazdıklarımı paylaşmak ve yorum almak istiyorum ama çok eleştirilirsem demorilize olur muyum ?

Evet, yazmak istiyorum ama nereden başlayacağımı bilmiyorum..
.
Ben düzenli yazamıyorum ki ? Bu konuda disipline edilmem gerekli. Ya bunu kendimde sağlayamazsam.

Bunlar gibi bin tane düşünce kafamdan geçti durdu. Ama bir yerden başlamam gerekli. Ayrıca ben yazan insanlar ile bir arada olmak da istiyorum.

Ve o tuşa bastım..

Çok heyecanlıyım..



ASLI ŞİMDİ NEREDE ?

 


ASLI ŞİMDİ NEREDE ?

Çocukluğumdan beri yazmak hayalimdir. Ama tüm yazmak isteyenlerin bildiği gibi evet çok istersiniz ama bir türlü olmaz o, kafanızda bir şeyler oluşmaya başladığında eğer bir yerlere not almadıysanız bir iki saat sonra bir bakarsınız uçmuş gitmiş. Hadi şimdi başlıyorum dediğinizde de öyle boş boş bakarsınız bilgisayarınıza. Neyse bu çok uzun bir konu, başka zaman konuşuruz, bugün size anlatmak istediğim başka şeyler var.

Yazı yazmak konusunda internette deli gibi araştırma yaptığım bir dönemdeyim şu anda. Online yazı atölyelerinin birinde hoca diyalog yazmanın zorluğundan bahsetti ve pratik yapmak çok önemli diye devam etti. Kitap okuyun, film seyredin hatta bir cafeye oturun ve insanların birbirleri ile nasıl diyalog kurduklarını dinleyin. Onların konuşmalarının arkasındaki hikayeyi kendinizce belirleyin ve yazın dedi.

Çok hoşuma gitti bu fikir , o gün hava da çok güzeldi. Çantama not defterimi ve en sevdiğim bir kaç kalemi (kalemlere bayılırım)  alıp attım kendimi sokaklara. Herhangi bir cafe, çay bahçesi artık ne olursa bir yere oturacak ve diyalog dinleyecektim. İçimden de ayıp olur mu acaba böyle gizli gizli dinlemek diye de aklımdan geçiriyordum. Ama bu durum benim için çok önemli bir hayale hizmet edecekti. Affedilebilirdi.

Neyse , evimin yakınında bir park var. Bankların birinde iki genç kız oturuyordu. Ben de arkalarındaki banka oturdum. İçimden de böyle oturdum ama şimdi bu kızlar sevgililerini anlatacaklar birbirlerine, neyse biraz gençliğime dönerim ben de , sonra kalkarım diye geçiriyordum.

“ Aslı bak seni çok iyi anlıyorum ama üniversite sınavını kazandığını ailenden saklayamazsın. Maddi anlamda zor dönemlerden geçtiğinizi biliyorum ama onlar mutlaka bir çare bulacaklardır. Sonradan çok pişman olacağın şeyler yapma lütfen”

“ Doğru söylüyorsun Eda, ama onlara bunu söylemek acılarını daha fazla arttırmaktan başka bir işe yaramayacak. Babam iflas ettiğini bizden aylarca saklamış ve çözüm üretmeye çalışmış. Eğer yapacak birşey olsaydı o zaman yapardı zaten”

“ İyi de üzerinden uzun zaman geçti, neyse ki kayıtlara daha var, belki o zamana kadar dediğin gibi babanın beklediği haber gelir , sen de part time bir iş bulursun. İşler bir nebze yoluna girer”

Bu arada Aslı’nın telefonu çaldı ve biraz heyecanlı tamam tamam hemen geliyorum dedi, Eda’ya el sallayarak uzaklaştı.

Şimdi ben bunun arkasındaki hikayeyi yazarken iki farklı hikaye dolayısı ile iki farklı son yazacağım.  Üniversite hayallerine veda eden Aslı ve o gelen telefondan sonra  hayatının akışı değişen Aslı.

Benim gibi yazmak isteyen arkadaşlar , söyleyin bakalım, hocamız diyalog dinleyin derken haksız mıymış ?

8 Mayıs 2022 Pazar

Tekrar Merhaba

 


Ne kadar uzun zaman olmuş, buralara uğramayalı. Özlemedim desem yalan olur. 

Bu arada neler oldu neler, emekli oldum,  


Gelibolu'da bir ev kiraladım kuzenlerim ile aynı apartmanda,  yazları artık oradayız, 



Bypass ameliyatı oldum biraz riskliydi, korktuk filan ama geçti gitti çok şükür. Dört damar yenilendi, birde yapay bir damarım var, ellerinizden öper.  


Bilenler bilir kitap yazma hayalim vardır benim çocukluğumdan beri. İki öyküm kollektif çalışma ile basılan iki ayrı kitapta yayımlandı. Çok mutlu oldum tabiii çokkk.  


Şimdi de yazı yazma konusunda birşeyler öğrenmek, gelişmek için internette deli gibi araştırmalar yapıyorum. Uygun olan bir yazı atölyesi bulduğumda da inşallah oraya dahil olacağım . Malum emeklilik, Bol bol zamanım var.  Şimdi evde minik minik denemeler, hikayeler , öyküler yazıyorum. Bazıları (birçoğu😕) kötü oldu , ama umudumu yitirdim mi ? kesinlikle hayır. 

Bir de itiraf ediyorum, televizyonda yemek programları da seyrediyorum arada. Belki farklı birkaç tarif  öğrenirim diye. Ama yarışmacılar sofraya geçip yemekleri kötülemeye başladıklarında onlara ağzıma gelen söyleyerek televizyonu kapatıyorum. 

Sokaktan bir kedi sahiplendik. Dişi bir Sarman, Adı Lily, dünyanın en uysal sarman kedisi olabilir. Kendisi azıcık şişko bizim yüzümüzden, bu aralar diyet mama yiyor. Onu ben alıp getirdim ama kızım Beste'yi daha çok sevdi. Hani seçerlermiş ya o Beste'yi seçti. Kıskandım başlarda çok ama artık alıştım. 


Lily'den sonra sokak hayvanları ile daha bir haşır neşirim. Gördüklerime sarılıyorum, bazen birlikte yuvarlanıyoruz.




Bir de uzuuuun zaman sonra saçlarımı  çok kısa kestirdim. 

Yanımdaki de nefes alma sebebim, kızım Beste 😀


 

Netflix ve Amazon hayatıma girdi , seviyorum onları, şimdilik ayrılmayı düşünmüyoruz. 

Bu kadar zamanda olanlar sadece bunlar değil tabii, ama aklıma gelmiyor. Geldikçe güncellerim 😀